Bir sabah uyandım ve kendimi altı yaşında buldum. Görünüşe göre trajik bir romanın baş kahramanı, her türlü çetrefilli durumla karşı karşıya kalan Azize Priscilla’ya dönüşmüştüm.
Hazır buradayken benim için planlanan talihsizliklerden kaçınmalıyım. En sevdiğim karakter ve hikâyenin kötü adamı olan, Lechel İmparatorluğu’nun tiranı Melkiade ile kan ve gözyaşı olmadan mutlu bir hayat yaşamalıyım!
En sevdiğim karakteri babam yaparak prensesler gibi yaşam süreceğim.
Babamın ölüm ihtimalini ortadan kaldırmak için erkek kahramanı da kurtardım.
“Kızıma yaklaşırsan ölürsün.”
Neden ölümden bahsedip duruyor?
Dahası..
“Eğer beni evcilleştirdiysen sorumluluğu üstlenmek zorundasın.”
Erkek başrol neden bana bu kadar takıntılı? Neler oluyor?
Yorumlar;